ONLİNE İŞİTME TESTİ
SATIŞ MERKEZLERİ
FRANCHISING

Kulak Çınlaması ve Tedavisi

Çınlama veya literatürdeki söylemiyle tinnitus, bedenimizde ve özellikle bir noktada işitsel sistemin işleyişini olumsuz etkileyen bir sürecin sonucudur. Başka bir söyleyişle, çınlama, işitsel sistemin kendi içinde ürettiği sürekli sinyal akışıdır.

Beyinde bir ses algılanır ancak bunun tam olarak fiziksel olarak kökeninin nerede olduğu tanımlanamaz. Her hastada ortaya çıkan çınlamanın nedeni hemen hemen her hastada farklı farklıdır. Hiçbir hastanın çınlamasının şekli ve frekansı başka bir hastanınkine benzemez.

Kulak Çınlaması hakkında önemli bilgiler

Beyinde algılanan sesin sadece hasta tarafından farkına varılırsa subjektif, ayrıca başkalarının da duyabileceği şekildeyse objektif çınlama adı verilir. Hastanın dışında başkaları tarafından da duyulabilen objektif çınlama oldukça seyrektir. Genellikle damar çapındaki ani genişleme veya daralmaların oluşturduğu türbülans akımının sonucudur objektif çınlama. Dolayısıyla işitme cihazı merkezine çınlama şikayetiyle başvuran bir hastanın işittiği çınlama dışarıdan da duyuluyorsa öncelikle tedavisinin mümkün olması olasılığını düşünerek, konusunda uzman hekime yönlendirilmesi gerekir. Вu tip çınlamalar, beyin cerrahisi veya girişimsel radyoloji uzmanlarının tedavi alanına girmektedir. Bu yönlendirme hem hastanın, hem de odyologun lehine bir tutum olacaktır.

Daha önce de belirtildiği üzere, her hastanın hissettiği çınlama farklı farklı nedenlere dayanmaktadır. Bu nedenle çınlamanın altında yatan neden (etyoloji) anlaşılmadan “Çınlamanın çaresi var mı?” şeklindeki sorular aslında doğru bir yaklaşım olamaz. Benzer şekilde, “Baş ağrısının tedavisi var mı?” gibi genel olarak çınlamanın tedavisinin tartışılması da doğru bir yaklaşım değildir. Öncelikle KBB ve Nöroloji hekimleri tarafından neden olabilecek faktörler incelenmelidir.

Sosyal medyada yoğunluklu olarak ön plana çıkan “Tinnitusun tedavisi yoktur.” söyleminin doğru olduğu söylenemez.

Kısaca çınlama, çeşitli hastalıkların bir belirtisidir, tedavi edilmeyi bekleyen bir hastalık tablosu değildir.  Buraya kadar açıklanan nedenlerle, çınlamaya neden olabilecek tüm faktörler değerlendirilmeden, çınlamanın tedavisine yaklaşmak doğru bir yaklaşım olmaz dedik. Böylece diyebilir ki, çınlamalı hastaların bu konuda uzman bir hekimin tanısal testlerinden geçmeden işitme cihazı merkezine başvurmaması gerekir.

Bunun ardından, şimdi, doktor kontrolünden geçmiş ancak altında Stapedial Otoskleroz, Meniere hastalığı, Ototoksisite, Vestibuler Schwannoma gibi altta yatan ve tedaviye yanıt verebilen bir dizi hastalığın bulunmadığı sonucuna ulaşılmış hastalardaki tinnitusa gelelim.

Diğer bir deyişle subjektif idiopatik tinnitus tablosuna… Bu tabloyu açıklamak gerekirse, nedeni tıbbi yöntemlerle belirlenememiş (idiopatik), sadece hastanın hissettiği (subjektif), çınlama (tinnitus) tipi demektir. Elbette tüm çınlama hastalarını bu gruba sokmak yanıltıcı olur. Burada önemli olan, tıbbi denetimden ve testlerden geçmiş, nedeni anlaşılamamış subjektif çınlama olgusunu diğer tıbbi tedaviye yanıt verebilen olgulardan ayırmak gerekir.

Nedeni belli olmayan tinnituslu hastaların ayrıca işitme kaybı gibi başka bir yakınması da varsa, bu durumda işitme cihazı uygulaması en etkili çözüm sayılır.

Çınlama ve işitme kaybı yakınmalarından önde gelen (hastayı daha fazla rahatsız eden) yakınma işitme kaybı ise cihaz seçeneği kolayca kabul edilebilir olacaktır. Çünkü tedavisi olmayan işitme kaybında, işitme cihazı, tek çare olmaktayken çınlamalı hastalara hekimler tarafından çok farklı tedavi seçeneklerinin sunulmasıdır: ilaç tedavisi, akustik desensitizasyon tedavisi, tinnitus retraining terapisi, bilişsel davranışsal terapi, repetetif transkranial manyetik stimülasyon vb. Bunlar kesin tedavi sağlamasa da hastaya sunulan bazı tedavi şemalarıdır. Dolayısıyla çınlamanın iyileştirilmesinde hastaya sunulan seçenekler çoktur. Oysa bilindiği gibi bir hastalık tablosunun tedavisi için sayısız farklı seçeneklerin ortaya atılması, daha önceden denenen yöntemlerdeki başarısızlığın sonucudur. Hastalar genellikle bu çok çeşitli “tedavi şemalarından” en önce ilaç tedavisine baş vurmak isterler. Oysaki hemen hemen hiçbir ilacın yerleşmiş (5 yılı aşkın) çınlamayı kesmediği bilinmektedir. Uzun süreli beyin devrelerine yerleşmiş olan çınlama, artık sinir devrelerinde giderek kalıcı hale gelebilir. Bu nedenle sonuç alınması isteniyorsa, herhangi bir tedavinin mümkün olduğu kadar erkenden uygulamaya geçilmesi gerekir.

İşitme cihazı uygulamasının çınlamaya sağladığı faydalar nelerdir?

İşitme cihazı uygun şekilde ayarlandığında depresyon benzeri yakınmaları hafifletir, hatta bazen ortadan kaldırır. Kalıpta açılan 3-4 çapında ventten kokleaya direkt erişen düşük frekans ağırlıklı ortam seslerinin çınlamayı maskeleme gücü artacak, konuşma seslerine daha fazla dinleme eforu ve seçici dikkat verilerek çınlamaya tepki zayıflayabilecektir. Cihaz takıldığında sözel iletişim becerisi artan hasta, tinnitusun değil, ana iletişim sorununun işitme kaybı olduğunun farkına varacaktır.

Ayrıca ortam gürültüsünün varlığından ve daha fazla duyulduğundan dolayı zamanla tinnitusa farkındalık azalacaktır. Ayrıca ek olarak hastaya verilecek danışmanlık sayesinde, çınlamanın değil, asıl kişinin tepkisinin abartılı olduğu ve rahatsızlığı ortaya çıkardığı anlaşılacaktır. Yapılan tüm araştırmaların sonucuna göre, çınlamayı çekilmez hale getiren sesin kendisi olmaktan çok, hastaların bu sese biçtiği ağırlık ve tepkidir.

 

Aşağıdakilerden hangisi işitme kayıplı ve rahatsız edici tinnitusu bulunan bir hastada işitme cihazı ayarlanması sırasında yapılan yanlış bir uygulamadır?

  1. İç gürültü önleyiciler kapatılmalıdır
  2. DSL formülasyonu tercih edilebilir
  3. Kulak arkası cihaz tercih edilir
  4. İşitme cihazının kalıbında çok dar vent açılmalı
  5. Tinnitus maskerlar kullanılabilir

 

Doğru cevap: d. Geniş ventin ortam gürültüsünün tinnitusa habituasyon sağlanmasında katkısı olmaktadır.

 

HIZLI ERİŞİM
İŞİTME TESTİ RANDEVU FORMU
SATIŞ MERKEZLERİMİZ

Yeni Şube ekle